7 Ocak 2010 Perşembe

Psişik Mantar ve Benim Numaram Ne?

Fehimle ormana gitmişiz bir gün. Maksat mantar toplamak. Çok da anladığımızdan değil. Önemli olan doğanın içinde olmak. Mantar arayacağız sözde, ormanın derinliklerine dala dala oldukça içeri girdiğimizi farkediyorum bir anda.

Aniden etrafımızdan çeşitli silüetler geçmeye başlıyor. Fehim, “abi bunlar cin galiba” diyor. Ben de sakin ol, normal şekilde yürümeye devam et, neden geldiğimizi unutma diyorum. Beyaz karaltı şeklindeki silüetlerin sayısı ve yanımızdan geçme sıklığı arttıkça Fehim daha huysuzlanmaya başlıyor.

Silüet dediğime bakmayın. Fehim o gerginlikle tutuyor bir tanesini, yere çalıyor. Silüet gibi görünen şey olduğu yerde kalıveriyor. İnsanmışçasına! Ardından gelenlerden bir diğerini de aynı şekilde yere vuruyor bu [ecinniler] anında oldukları yerde ölüyor.

Ben ise, daha ikinci cinin ölümünü görmeden Fehim’e kızgınlıkla bağırıyorum. Anlayamadığım bir büyüyü bozmuş olmasına içerleyerek.

Ben: Neden öldürdün, ne zararı var sana?
Fehim: ....
B: Senin cininin numarası kaç?
F: Ne cini?
B: Herkesin kendine ait bir cini var

................................

Fehim öldürdüğü cinlere bakıp hasstri basıyor. Koş, git kendi cininin numarasını öğren diyorum Fehim’e. Neden, diyerek beklediğim bir soruyla cevap veriyor bana.

B: Çünkü, cin öldürmek bağımlılık yapar!
F: 21222.

favit'te oku

Hiç yorum yok: