nekropsi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nekropsi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Eylül 2010 Pazartesi

Doktrin_sample (remastered).mp3

Mi Kubbesi için hep, uzayda müzik adına bizden birşeyler çalınacaksa bunun adı mutlaka Nekropsi olmalıdır dedim. Tabi bunu söylerken de etrafımdaki insanların kim olduğuna dikkat ettim. Yoksa deli damgası yemiştim şimdiye kadar.

Nekropsi'nin algı sınırlarını zorladığını, hissiyattan huysuzluğa, koyvermişlikten takıntılara doğru dinleyeni götürüp getirdiğini düşünen/hisseden kaç kişi vardır bilmiyorum ama daha da ileri giderek şunu da diyebilirim gönül rahatlığıyla; insan neyi, kimi, hangi varlığı veya boyutu hayal ediyorsa, işte Nekropsi dinleyiciyi hayaliyle buluşturabilen arabirimdir gözümde.

Yine vokal yok. Tatminkar miktarda kinaye sample'ları, harf devrimi'ne takılmaca, bülent ersoy'dan ateis'e ufak da olsa yerinde bir katkı var.

Korn ve Primus arası bir bas yoğunluğu var. Bateri tonu da Mi Kubbesi'nden uzaklaşıp, Sayı 2'den devam edilmiş gibi görünse bile tamamen 1998'e özgü.

Elektroniği harika olmuş. Nekropsi'nin böylesine bir evrime kaymaları kesinlikle tesadüf değil. Oldunluğun ta kendisi.

Albümü daha dün edindim. Burdan dinlemiştim elime geçmeden önce.

İlgilenenlere. favit'te oku

19 Ocak 2009 Pazartesi

Intercultural Dissection



Nekropsi adını duymayanınız var mıdır merak ediyorum?

Vardır mutlaka, ki normaldir, ama ben yine de iddialı cümle kurmuş olmanın hazzına varmak istedim :)))

1998 yılında çıkan bu albüm (Mi Kubbesi) dinleyeni ilk etapta bilinmeyen köşe ve kıyılara itekleyen gizemiyle yıllarca daha dinlenebileceğinin sinyallerini vermişti.

18-19 arası yaşlarda hayata ve kendine dair birçok derinliğine inemiyor insan. Bunu başarabilen varsa ne ala ancak, benim durumumda pek de öyle değildi.

Mi Kubbesi'ni çok beğenmiştim. Benim için yeni bir müzikal soluk, keşfedilecek yeni bir deryaydı. Fakat, derinlemesine yapılan Nekropsi analizleri daha ilerleyen zamanlarda gelmeye başladı ve böylece artık bu blogumda da kendileri hakkında ahkam kesebiliyorum.

Batı ile doğu arasında köprü vazifesi görürler mi bilemem. Ancak, her iki kültürün de değerlerini iyi tanıdıklarını ve getiri-götürü denklemine hakim olduklarını rahatlıkla görebiliyorum Mi Kubbesi'nden.

Hindu parçasında olduğu gibi, gayet batılı bir melodiyle giriş yapılıp sonu nereye varacağı olmayan bir serüvene sürükleniyorsunuz. Onun öncesinde Çarşı adlı parçada ooldukça oryantal (şark) melodilere rastlarken, Derinlik'te deli dolu (hatta hayvani) başlayan deneysel bir heavy metal deneyimi yaşıyoruz.

Dervişlere rock/metali sevdirecek birisi varsa o da Nekropsi'dir. Yabancılara da Türk ve Anadolu ezgilerini mistik ve farklı yollarla tanıtacak gruptur kanımca.

Hayata sıkı sıkıya bağlı olduğunuzu hissederken, birdenbire sizi mistik alemlere götüren inişli çıkışlı vuruşlar ve duygu grafiği...

Eşsiz bas gitarlardan, davulların düzensiz harmonisi ve sürüyü ardına takıp uzaya götüren öncü gitarlarıyla Mi Kubbesi benzersiz bir başyapıt.3

Bir arkadaşımla karşılıklı Nekropsi dinletisi esnasında kendisinin yorumu şu oldu:

A - Bence Nekropsi'nin müziği uzayda dinletilmeli ve insanoğlundan (humanoid) sırf basit ve aptalca örneklerin çıkmadığını uzayda yaşayanlara kanıtlamalı.

Ben - Bazı parçaları kesinlikle

A - Dinlediğim kadarıyla hepsi...







Mi Kubbesi'nden Ateis'in düzgün ses kaydını bulabildim. favit'te oku