26 Eylül 2008 Cuma

Gods Tower






Bugün hakkında yazmak istediğim grup artık maalesef müzik icra etmemektedirler. En azından aynı çatı altında değil.

İlk dinlediğimde anlamlandıramayıp, gereksiz böğürtüler ve aşırı oranda amatörce hareketler gözlemlediğim bir gruptu kendileri. Gods Tower! Bir duyguyu insan evladı kendisi tatmadıkça nasihati, övgüyü, methiyeleri ne yapsın.

Müzik zevkine güvendiğim bir dostumun tavsiye ettiği bu müziğe anlıycağınız mesafeli yaklaştım. Sonra bir gün bir baktım ki arabada bile dinlemeye başlamışım. Gods Tower Beyazrusya'nın Gomel şehrinden. Aslında metal 'amatörleri' değişik projelerde beraber çalışıp Gods Tower adı altında sadece iki albüm yayınlayıp kaybolmuşlardır ortalıktan.

Benim de aklım başıma - tahmin edeceğiniz üzere - onlar dağıldıktan sonra gelmiş :)

Amatör kelimesini kullanmamdaki maksadı açıklığa kavuşturmakta fayda var. Gods Tower'ın soundunu üzerine az para harcandığı anlaşılan albüm kaydının ve ölümsüz ve arzulu amatör müzik ruhunun bileşimi olarak dile getirebiliriz.

Güçlü gitar ve bateri ataklarının olduğu bir albüm "The Turns" (1996). Sağlam ruh sağlam bedende bulunur sözünü doğrularcasına bir efor sarfetmişler.

Kaldı ki bunu destekleyen unsurlardan bir tanesi de sözlerdeki anlam bütünlüğü, albümün genel tınısı ve melodik aralıklar. Brütal olduğu kadar da melodik aynı zamanda. Melodik öğelerin arkasına toplanmış bir vatan aşkı, fedai tavırların ardında yatan vatan-millet-sakarya adına kendini hayatını umarsamazlık, börtü böcek seslerinde ise bir 'al beni, köyüme götür' isyanı var.

Gods Tower'ı herhangi bir kategoriyle genellemek gerekirse, "Encyclopedia Metallum" buna 'Pagan Folk Doom Metal' adını vermiş. Buradan bakabilirsiniz.

Ancak tahmin edersiniz ki, herhangi bir kavramı kategorilere böldüğünüzde taşıdığı anlamların bir kısmını kaybediyor bu kavram. Gods Tower'da da aynen böyle. Bu açıdan ben herhangi genre ile tanımlamak istemem bu grubu.

Gods Tower kesinlikle bir pagan grubu. Bu konuda şüphe yok. Zaten Kişisel yorumum, amtörlüklerindeki başarının sırrı da paganlıklarından [putperestlikten] gelen doğallık ve kirlenmemişlik olsa gerek. Şimdi bu şekilde elemanların reklamını yapıyorum gibi ancak bakmışsınız bir gün yamuklarını görürmüşüz :)))

Intro'sundan son ballad parçasına kadar bir ayin havasında sürüyor "The Turns". Ancak öne çıkan parçalar arasından - en azından benim için öyle - 'An Eye For An Eye' katkısız bir savaşçı ruhla yazılıp icra edilmiş bir eser. Tanrısına, ona güç katması için dua eden, tanrısından aldığı gücu arkasına alarak savaştan çekinmediğini dile getiren bir and içme ayini ve müzikal aksiyon ve adrenalin depolaması aynı zamanda.

'Twilight Sun' ise resmi ve aleni bir dua ayin sanki. Melankolik girişiyle sizi o ruhani havanın içine alıyor. Devamındaki melodik gitarlar ve baskın bateriler, halkın dua ayinini yönetenlerin arkasında destekle durduklarını anlatır gibi bize.

'Rising Arrows' artık kaçınılmaz bir muharebenin habercisi rolünde. Cengaverler tüm hazırlıklarını tamamlamış, hak yolunda ölmenin talimatını bekler duruştalar. Tamamen kuzey topluluklarına ait vikingvari şamanist hissiyatla yazılmış bir şarkı.

Şarkıların tamamına yakınında savaşmak adına ihtiyaç duyulan güç için tanrıya yönelme var. Tabi ki bunu şamanist inanç değerler sistemi içerisinde değerlendirmek gerek.

Tamamıyla güçlü bir albüm. Bahsettiğim amatör ruh, ancak ne yaptıklarının farkında olarak bunu gayet özellikle yapma edası, temiz, anlamlı ve de üzerinde düşünülmesi gereken şarkı sözleriyle Gods Tower bir çok popüler müzik devi grubun yakalayamadığı bir müzikaliteyi yakalamıştır. Anlayanlara tabii ki. favit'te oku

2 yorum:

mr.paradise dedi ki...

anladık bilader ne demek istediğini :))

Besimi dedi ki...

eyvallah! birilerinin beni ve yazdıklarımı anlaması sevindirici :)