Marilyn Manson'u yazacağım hiç aklıma gelmemişti bugüne kadar.
Aslında, birgün böyle bir yerde yazacağımı bile hayal etmiyordum ama kader, ne yapıla ne edile :)
Kadınsılığını (ya da kadınsı yaşam tarzına karşı hayranlığını belki de)
M. Monroe'dan,
anarşist, sistemle uyuşmaz, halk düşmanı ib.etor tarafını ise
Charles Manson'dan alan
şizofrenik Amerikalı bir müzisyen Marilyn Manson.
Çirkin, ürkütücü, son derece itici ve rüküş bir dış görünüşe sahip olmak için belli ki kendisi bir taraflarını baya bir yırtıyor.
Zamanında heavy ve death metal guy olarak
Marilyn Manson'ın sahneye çıkışına sevinenlerden değildim. Zamanla değişen dünya görüşümle paralel olarak müzikteki değişimleri de hafiften kabullenmeye başlamıştım. M. Manson o dalgada yeralanlardan birtanesiydi.
O dalga esnasında kendisine gereken şans verildi ve olumulu notla elemelerden geçti :)
Hastası olmasam da beğendiğim parçaları ve fikirleri vardır. Kimisine göre, tek kişilik cinselliğin hazzını artırmak için kaburga kemiklerini aldırmıştır. Başkalarına göre sataniktir (
satanik diye birşey mi var, satanisttir o satanist :P). Kimileri de adamın(!) ne olup ne olmadığını belirleyemediklerinden saçma ve sapan tanımlama ve karşılaştırma yöntemlerine başvururlar Manson sözkonusu olduğunda.
Oysa ki ne kadar gereksizdir her çeşit kategorizasyon. Sınıflandırmalar açıklamaya çalıştıkları kavram ya da kişileri kısıtlamaktan ve dar kalıplara sokup sıkıştırmaktan öteye gitmez. Tabi belli başlı bilim ana ve alt dallarını ayrı bir sepete koymakta fayda var.
Manson'ı kişisel algılama tavrım müziğiyle ilgilidir tamamen. Kaldı ki, tipine bakıp ta kendisini yargılamaya kalkışırsam içimdeki tutucu/irticacı(!) insan gayet de rahatsız bir şekilde hortlayabilir :P
Rahatsız çocuk ruhları, tavan arası korkunç öğeler, yaşayan hortlak aile portreleri ve toplum kokuşmuşlukları gibi konulara değinen sevgili Manson hasta ruhunu dinleyicilerine bu şekilde iletir, onları zehirler, bazen de zaten zehirlenmiş olanların bazılarının zehirlerini dışarı atmalarına yardımcı olur. Biraz sanki; nasıl duygu ekersen, ona göre bir kalleşlik biçersin Manson'dan :))
Manson'un melodilerinde bir
Monroe tatlılığı sezilmez değildir. Ancak Charles Manson'un nitelikleri daha çok benimşenmiştir sanki. Bana öyle gelir ki, Manson'daki Monroe hayranlığı yeterince sağlam değildir ya da Charles Manson aşkı o kadar büyüktür ki adeta Manson'a ruhunu satmış gibidir.
Daha da ötesinde - belki - sanki bir
Jedi'ın kendisini
Kara Güç'e teslim edip, nimetlerinden yararlanırcasına terör estirir (mesela yani) gibime gelir.
Evet! Tahmin doğru. Kara Güç
metaforu Charles Manson için kullanılmıştır. Manson da bu gücün efendisi olmaya çalışmaktadır - belki öyle, belki değil.
Bu kadar felsefe parçaladıktan sonra şunu belirtmem gerekir ki, Marilyn Manson benim için daha çok eğlencedir. Felsefe işin tuzu biberidir sadece. Hani bazen hayatın son derece anlamsız öğelerine gereksiz şekilde anlam katmaya çalışırız ya, onun gibi birşey benim buradaki yanarlı dönerli laf salatam.
Afiyet olsun!
Marilyn Manson - The Nobodies(live Rock Am Ring 2005) - For more amazing video clips, click hereP.S: Kişisel favorim - The Nobodies!