17 Ekim 2008 Cuma

Samael Samael


Bir de Samael olsun istedim sayfada.

Puzzle parçalarının yerine tek tek oturması gibi birşey. Bu demek oluyor ki önümüzdeki günlerde Moonspell ve Tiamat mutlaka yer almalı Karadamar'da (P. Lost unutulmuş değildir asla).

Gençliğimi meşgul etmiş, o dönemlerde baba diye tabir ettiğimiz, gruplardan biridir. O dönemler dediğim, konser mekanlarının yoğun şekilde ziyaret edildiği, konser kaçırıldığında sanki Beşiktaş gol yemiş gibi üzüldüğümüz zamanlardı. Müziğe duyulan açlık, yerli piyasanın çocuksu ve olgunlaşmamış tavırlarıyla benim ecnebilerin ürettiği müziğe doğru kaymamı ve orada - bir süreliğine de olsa - çakılıp kalmama sebebiyet verdi.

Samael, müziğe değişik yaklaşımıyla, yenilikçi yapısı ve az da olsa mainstream'e yaklaşan tavrıyla hoş bir müzikal kombinasyondur. Tekdüze değildir, melodiktir, serttir ve sağlamdır, elektronik ve distorşındır aynı zamanda.

Samael'e ilk defa kulak kabarttığımda kendilerini Kuzey Avrupa dolaylarından sanmıştım. Aslında İsviçre'lidirler. Ortak noktalarda İskandinav ekolüne yaklaşsalar da, kendilerine has müzikal tavırlarıyla ve melodik sound'larıyla kuzeylilerden ayrılırlar.

Her ne kadar endüstriyel metal olarak tanımlansa da bazı çevreler tarafından, bana göre Samael'in ana fikri black'tir. Çıkış noktaları da dinleyene aynı ipucunu veriyor. Black metal'in kalıplarına sadık kalmamaları, yeni düzenlemelere gitmeleri onları 'davayı satanlar' çöplüğüne göndermez kesinlikle. Aksine, Samael kendi tarz ve duruşlarını oturtmuşlardır yeraltı (artık ne kadar yeraltıysa tabi) müzik piyasasında.

Biraz geç oldu tanışmam Samael'le. Passage albümünün eleştiri/yorumunu okumuştum zine'lerin birinde (Non Serviam vardı bir aralar. O zamanlar bu derginin varlığına en çok sevinenler grubuna üyeydim :) dükkan dükkan toplatılmıştı daha sonra, yok satanikmiş, yok kıl yünmüş...)
Herhangi bir albüm hakkında okuduğunuz review size yön gösterebilir, sizi önyargılı yapabilir o albüme karşı ancak asla, dinledikten sonra edindiğiniz hazzı ya da hoşnutsuzluğu, hatta belki de nötrlüğü veremez size. Kulaktan içeri sızan ses dalgalarında saklı bilgi artık beyninizin gerekli yerine konuşlanmış ve beyin kıvrımlarınızın aktivitelerini kontrol eder hale gelmiştir.

Senelerden '97 diye hatırlıyorum, yanılıyor da olabilirim. Samael'in konser haberi gelir bize. Onu da hatırlamıyorum ya nerden aldık haberi :D Konser Kreator'la birlikte verilecektir. Konser mekanının adını da hatırlamıyorum. Hayatımdan belli bir dönem mi silinmiş, nedir bu :) Efendim konser mekanı Harbiye'deydi. Mekanın adı da değişmiştir artık zaten, tamamen kapanmadıysa tabi.

Kapıda 'Samael Samael' diye bağırınıyoruz, oldukça uzun bir süre beklemiştik kapıların açılmasını. 'Kreator Kreator' diye de bağırındık canım, olmaz olur mu :D Kreator'a da saygımız sonsuz(du). Konser fena değildi, iyi kafa sallamış olmalıyım ki 2 gün boyunca boyun ağrısı bir türlü eksik olmadı bendenizden. Asıl daha da korkuncu konser esnasında, ben moduma girmişim, headbang tribimi yaşıyorum orada, bir de aniden öküzün teki sırtıma geçirmesin mi dirseğini. Iııııırrrrgggggggghhhhh....!!! O acıyı anlatamam size. Tam bir hafta sürdü etkisi. Morluğu daha da fazla. Bir de adamı göremedim o esnada, pogo yaparken bana gömeceğini gömdü kaçtı gitti. Bir yakalasam.... Bahsi geçen zat bu dizeleri okuyorsa açık etsin kendini. Söz, karşı atağa geçmeyeceğim! :) Ne de olsa üzerinden 10 seneden fazla geçmiş.

Konser sonrası, anlayan anlamaya herkes, Samael'in drum machine kullandığının vıdı vıdısını yaptı. Halbuki ne gerek var, anlamaya çalış işte. Adamlar, klavye destekli yeni bir format geliştirmişler, işin içine [gayet de şık duran] elektronik davullar yerleştirmişler. Kaldı ki, piyano destekli giriş ve geçişler Samael'in müzikal zenginliğini klasik müzikten aldığı savını da fazlaca destekler bence. Kısacası, bizim küçük kafalı müzik dinleyicimiz, aynen spor ve siyaset konusunda nasıl fazlaca bilgi ve yorum sahibiyse, henüz doğru dürüst tanımadığı müzik hakkında bile pekala ileri geri konuşma hakkını elinde tutmakla kalmıyor, hiçbirşeyden çekinmeksizin bu hakkını kullanıyor.

Grubun 2007 albümü var hali hazırda. ''Solar Soul''. Henüz tamamını dinleme fırsatı bulamadım ancak dinlediğim kadarıyla fena bir albüm değil diyebilirim. Üzerinde çalıştıkları albümün adı ise ''Lunar Rise''. Herkesin haberi ola!

Şahsen, Passage ve Ceremony Of Opposites albümlerini kendime çok yakın hissederim ve dinlerim, belli aralıklarla. Exodus da ismi anılası bir yapıt, oldukça da deneysel aynı zamanda.

Buradan Samael'in turlamaya dahil ettikleri yer ve mekanları görebilir, gitmek katılmak bile isteyebilirsiniz :D

Albüm geçmişleri de aşağıda gördüğünüz gibi. Belki bu bilgi bir şekilde bir işinize yarar :)

1. Worship Him (1991)
2. Blood Ritual (1992)
3. Ceremony of Opposites (1994)
4. Rebellion (MCD 1995)
5. Passage (1996)
6. Exodus (MCD 1998)
7. Eternal (1999)
8. Reign of Light (2004)
9. Era One (2006)
10. Solar Soul (2007)

Son olarak, Samael'in kelime anlamı olarak ne ifade ettiğini merak edenlere o bilgi tek bir tıh mesafede. favit'te oku

Hiç yorum yok: