13 Ekim 2008 Pazartesi

Güneşe Bak, Doğacak Güneşe Bak!


Eins, zwei, drei, vier, fünf, sechs, sieben, acht, neun, aus...

... diye başlar Rammstein'ın nadide parçalarından 'Sonne'!

Güneştir hayat veren. Işınlarıyla insansı ilkelliğimizi örtbas eden, vücudumuza sıcaklıkğıyla hayat veren, hala gülebilmemize ve sevinebilmemize sebep olan, hayattan vazgeçmemizi engelleyen dünya ve evren gerçeğidir güneş.

Güneşin Rammstein'daki yerine gelmeden önce güneşin Nazilerdeki anlamına bakalım. Nazi ideolojisi, Almanların aslen Pagan politeist (çoktanrılı) inanç sistemine ait olduğunu altını çize çize bitirememiştir. Esasen, sadece Almanlara özgü bir inanç sistemi değildi bu, hemen hemen tüm toplumlar güneşe tapma deneyiminden geçmiş, aracı totemler yaratmış, şaman da dediğimiz paganlardı. Zeitgeist isimli filmden dinlerin gelişimi ve güneşin inanç sistemlerindeki yerini ve zamanla evrimini görebilirsiniz.

Uzun lafın kısası, Almanlar kendi Nazi doktrinini ve pagan ideolojisini beyinlerde yerleştirmek için güneş imgesi olan Swastika'yı kullandılar. Nazi'lere ait bir şekil değildi swastika. Pagan toplumlara - çoğu Slav kökenli - aitti bu gamalı haç. Güneşin resmiydi adeta ve sağlığı temsil ediyordu. Tarih, ne yazık ki, bir çok şeyi çok kolay manipüle edebiliyor ve her türlü kalıbı gözü bile kırpmadan tahrip edebiliyor.

'Sonne'deki güneşin hikayesi ise 1936 yılında, Alman Maximilian Schmelling ve K. Amerikalı Joe Lewis, arasında yapılan boks müsabakasına kadar uzanır. Almanya-Amerika arasındaki siyasi çekişmenin spor alanındaki yansımasıdır bu müsabaka. En azından, Almanlar bunu böyle görüyordu. Amerikalılar açısından da önemsiz bir spor olayı değildi tabi ki. Ne de olsa süper güç olmanın yarışındasınız.

Schmelling, yenilmez rakibini devirir ve Almanlar'ın Amerika'yı dumura uğratma planı sonuçlanır. Alman Propaganda Bakanı Joseph Goebbels bu zaferi Almanya ve Nazi Doktrini açısından tam bir galibiyet olarak yorumlar ve propagandasını yapmakta elinden geleni ardına koymaz - zaten işi de propaganda değil mi adamın.

Buradan çıkardığımız sonuç ne?Şarkıda bahsedilen 'Sonne', yani güneşin parlaması Schmelling'in yumruk ve kroşelerinin rakibinin suratındaki patlamalarıdır. Parçanın girişindeki 1'den 10'a kadar sayma da rakibin nakavt edilişinin dünya tarafından kutlanışı şeklinde resmediliyor. O yüzden 'dünya yüksek sesle on'a kadar sayıyor' denir şarkıda.

Hatta, Rammstein parçanın klibinde Ukrayna asıllı Alman boksör Vitali Klitschko'yu kullanmak ister. Ancak, Klitschko bu teklifi geri çevirir. Hikayenin sertliği ve de yüklenebilecek mesajın ağırlığından olsa gerek kabul etmez. Genişine enine boyuna okuma malzemesine buradan erişilebilir.

Max Schmelling'in kendisi bir Nazi taraftarı değildir aslında. Hatta ve hatta, iki Yahudi çocuğunu bizzat kurtarmaya çalıştığı bile söyleniyor. Daha fazla bilgi için tık.

'Sonne'nin sözleri hakkındaki rivayet böyle. Rammstein'ın esin kaynağı ne olursa olsun, sağlam edebi anlatımı, vurucu müziğiyle enfes bir müzikal deneyim.

One
Here comes the sun
Two
Here comes the sun
Three
It is the brightest star of them all
Four
And it will never fall from sky
Five
Here comes the sun
Six
Here comes the sun
Seven
It is the brightest star of them all
Eight, nine
Here comes the sun

Bir kuple İngilizce'ye çevrilmiş satırlar burada görünsün dedim, herkes Almanca bilemeyebilir - kendim de dahil. Ama yok, ben illa ki Almancasını isterim diyorsanız hier derim!

Üüüüüüç

İkkiiiiiiiii

Biiiiiiiiirrr

Baaaaaammm! favit'te oku

Hiç yorum yok: