4 Ekim 2008 Cumartesi

Gelin Olmuş Gitmiş Rüyalar


Belirsiz bir nedenden dolayı ertelediğim bir yazıdır My Dying Bride yazısı. Hakkında yazmayı çok önceden planladığım bir topluluk MDB. İlk dinlediğimde bana, ''işte sağlam ruh, işte sağlam kafa'' dedirten bir müzikaliteyle karşılaşmıştım. Senelerden '96 olsa gerek. Bu İngiliz topluluğunun adını ya duymuşum ya duymamışım. Bir şekilde ''Turn Loose The Swans'' (Kuğuları Azat Edin) albümünü edinmişim. Kuğu deyince, Bülent Üstün'ün ''Kabız Kuğu'' karikatür kitabı aklıma geldi. Süper bir kitaptır. Ama oldu mu şimdi, MDB yazmaya başlarkenki tüm o mistik havanın içine ettim. Hay kafama... :) Neyse toparlarız.

Kuğuları azat etme merasimi olan bu albüm benim için hayatı müzikal yoldan algılamamda dönüm noktasıydı diyeceğim. Kimileri diyecek: Ya kardeşim senin için de, ne dinlesen hayatının dönüm noktası oluyor?!?!? :))) Biraz öyle hakikaten. 16-17 yaşında olduğunuzu ve böylesine güçlü bir müzikle karşılaştığınızı düşünün etkilenmemek mümkün değil. Tabi bu tür müziğe meraklıysanız eğer. Yoksa, Küçük Onur ne hisseder bilemem tabi :P

Şaka bir yana, MDB'nin uslubu o yaşlarda oldukça devrimci ve tabu yıkan nitelikteydi. Zaten, o dönemlerde - genelde her genç gibi - değişik birşeyler arıyorduk herhalde. Sarıldık, yapıştık, bırakmadık My Dying Bride'ı.

İstanbul'a geldiler bir ara, ancak ben orada değildim artık. Kaçırdım, göremedim. Bakalım bir Avrupa turnesi yaparlarsa yakınlarda, İngiltere'ye kadar gitmeye gerek kalmaz. Aslında İngiltere de hoş bir macera olabilir.

Kuğulara dönersek, TLTS (Turn Loose The Swans) harbi bir başyapıttır. Müzikal altyapısı, duyguların dışavurumu, şarkı sözlerinde kullanılan şiirsel yapı ve bu lirik yapının sıkı MDB melodisiyle birleşmesinden doğan kendilerine has atmosfer... Bu bahsettiğim öğeler sadece TLTS albümüne ait tekil his ve karakterler değil. MDB albümlerinin hemen hemen hepsinde rastlayabileceğiniz özellikler. Ancak, hani bir yazarı seversiniz, tüm kitaplarını okumuşsunuzdur ve hepsinin arasından bir tane favoriniz vardır ya, işte ''Kuğu'' sevgisi de bende böyledir.

Albümün giriş parçası Sear Me MCMXCIII'den tutun, kapanıştaki Black God'a kadar her tınısını, her deyişini, böğürtüsünü ve temiz vokalini özümsediğim, her dinleyişimde kendimden birşeyler bulduğum bir yapıttır TLTS. Bu arada, aklıma gelmişken bahsedeyim. Üniversiteli olacaklar herhalde, 4-5 genç arkadaş Sear Me'nin melodisini saz, gitar ve darbuka eşliğinde ''Sıyırmi'' isminde bir video parodisinde icra etmişler. Gayet hoştu, çok gülmüştüm ilk izlediğimde.

My Dying Bride, hayatta gerçek bir panik atak, özlü bir depresyon, bir nevi uyuşturucu bağımlılığıdır ve de tedavisi yine MDB'nin kendisindedir. MDB, aşkı derinden yaşamaktır. Izdırabıyla, acısıyla, ani vurgunlarıyla, kaçıp gitmelerle, geriye dönmelerle, eski karanlık anılarla, yeni aydınlık ufuklarla tatlı-sert yaşamak ve hissetmektir hayatı, MDB'nin sunduğu.

Benim TLTS albümüne yoğunlaşmamdan bu adamların başka kayda değer hoş albüm ve parçaları yokmuş gibi bir intiba bırakmayalım. Bir de enfes bir ''34.788 % ... Complete'' albümü vardır ki ''Kuğu'' konseptinden geri kalmaz. Ancak, yine de TLTS albümü kadar güçlü bir vurucu etkiye sahip değil.

''...Complete'' albümü'nden "The Whore, The Cook and The Mother" ve "Base Level Erotica" beni aşırısıyla etkilemelerinden başka her albümde değişik müzikal saplantılara kaydıklarının da tescilidir benim için. Ancak o öldürücü melodiler, yürek dağlayan tiz gitarlar bir taraftan sizi ve benliğinizi karışık hülyalara daldırırken diğer taraftan bu hissiyatlı havayı dağıtan sert davul ve ritim gitar ataklarının sizi nasıl düşünsel ve melankolik savrulmalara geri ittiğini hissedebilirsiniz.

Neymiş My Dying Bride?

- Hayattan manevi kopmanın aynası.
- Eski bir dost ya da sevgili kazığının yarattığı anlamlı küfür.
- Hayal kırıklıklarının adeta bir zehir gibi bazen ufak dozlar halinde, bazen de variller dolusu olarak boşaltımı.
- Kolektif nedenlerden doğabilen kişisel bir depresyon.
- Üzerimize yağan lirik bir kara bulut.
- Yoğun ve akıcı sevda selinin, donuk ve kahverengi bir nefret çamuruna dönüşebilmesidir....

Budur....

1. As The Flower Withers - 1992
2. Turn Loose the Swans - 1993
3. The Angel and the Dark River - 1995
4. Like Gods of the Sun - 1996
5. 34,788%...Complete - 1998
6. The Light at the End of the World - 1999
7. The Dreadful Hours - 2001
8. The Voice of the Wretched - 2002
9. Songs of Darkness, Words of Light - 2004
10. A Line of Deathless Kings - 2006

Yaaaanniiii! Bu amcaların ''Turn Loose the Swans'' ve ''34,788%...Complete'' albümlerinden başka da yayınladıkları albümleri de varmış demek ki...! :P

Ben hepsini dinliyorum.

MDB'ye takılalım! favit'te oku

Hiç yorum yok: